Mescid-i Aksa
”Mescid-i Aksa (Arapça: المسجد الأقصى), Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan yapı.”
Yapı Kudüs’ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde, Tapınaklar Tepesi (Morya) olarak bilinen alandadır. Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup, sayısı iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik eder. Kubbetü’s-Sahre’nin da üzerine kurulduğu kutsal kaya bu tepenin en yüksek noktası olarak kabul edilir.
Mescid’i Aksa harita. Mescid’i Aksa nerede?
Süleyman tapınağı, Kral Davut’un oğlu Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında MÖ 957’de tamamlanmış, II. Nebukadnezar ise krallık ile birlikte yapıyı MÖ 586’da tümüyle yıktırmış, Yahudileri esir ederek Babil’e götürmüştür. II. Kyros MÖ 538’de Yahudilerin Kudüs’e dönmelerine ve tapınağı yeniden inşa etmelerine izin vermiştir. Gösterişsiz bir yapı olan İkinci Tapınak da MS 70’te Romalılar tarafından yıkılmış, geriye yalnızca batı yanında bugün “Ağlama Duvarı” diye anılan bölüm kalmıştır. Bugün El-Aksa Camii olarak bilinen yapının, Bizans imparatoru I. Justinianos tarafından Süleyman tapınağı kalıntıları üzerine yaptırılan bir bazilika olduğu kabul edilir. Emevi halifesi I. Velid (705-715) yapıyı büyük bir onarımla baştan aşağı yeniletmiş ve bu yapıya Mescid-i Aksa ismi Abdülmelik bin Mervan tarafından Abbasilere karşı politik amaçlarla verilmiştir.
Tapınaklar bölgesi ve Süleyman Tapınağı Yahudiler ve müslümanlar arasında çekişme konusudur. Muhtemelen yerel halklar tarafından ayrıntıları ve tarihi iyi bilinen “tapınaklar bölgesi” yapıları Müslümanların çoğunluğu tarafından bilinmemekte, muallak taşı ve miraç gibi efsanevi anlatımlar içerisinde kullanılmaktadır. Örneğin Mescidi Aksa gösterilerinde sıklıkla Kubbetü’s-Sahre resimleri kullanılır, ki bu yapı Yahudilerin muhtemelen sunak veya kurban kesim yeri olarak kullandıkları Kutsal Kaya’sını (Müslümanların muallak taşı) içine alacak şekilde Muhammed’in ölümünden yaklaşık 60 yıl sonra, Emevi halifesi Abdülmelik b. Mervan tarafından 687-691 yılları arasında yapılmıştır.
Mescid-i Aksa nerede ve önemi?
Mescid-i Aksa, Doğu Kudüs’ün Eski Şehir’inde Harem-ü Şerif denilen bir alan içerisinde yer alıyor. Mescid-i Aksa, Müslümanların Mekke ve Medine’den sonra İslam’ın en kutsal üçüncü dini mabedi olarak kabul ediliyor.
Mescid-i Aksa neden bu kadar önemli?
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa’yı bağrında barındırması ve Resulullah (s.a.s.)’ın İsrâ ve miraç mucizesine şâhid olması bu üstünlüğünün sebeplerinin başında gelir.
Şehrin durumu ve özelikle kutsal mekânların durumu, İsrail-Filistin sorununun merkezinde yer alıyor. İsrail devleti, Eski şehrin Müslüman çeyreğinde inşa planlarını onayladı. Bunun sebebi, doğu Kudüs’teki Yahudi nüfusunun artmasıdır. İslami liderler, öte yandan, Yahudilerin Kudüs’le hiçbir bağlarının olmadığını iddia edip, 2500 yıllık ağlama duvarının, bir caminin duvarı olarak inşa edildiğini söylerler. Ehud Barak tarafından 2000 yılında kurulan bir uzman takım, şehrin bölünmesi gerektiği sonucuna vardı. Dönemde yapılan anketlere göre, toplumun %60-70’i şehrin bölünmüş olduğunu kabul etmekte, %56’sı bölünmeyi kabul etmekteydi. Barışa olan güçlü özlem ve istek, Barış Heykeli (silah parçalarından yapılmış, tarım aletleri) tarafından sembolize edilir. Heykel, Eski Şehir duvarlarına bakan, eski İsrail-Ürdün sınırının yakınlarındadır ve Yeşaya kitabından alıntılar vardır üzerinde (Arapça ve İbranice). Rusya ve Çin gibi bazı ülkeler, Filistin’i, Doğu Kudüs’ü başkent olarak tanır. Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna ait olan 58/292 nolu çözüm önergesine göre, Filistinlilerin Doğu Kudüs üzerinde egemenlik hakları vardır.